Hafta sonu tatilimizi geçirdiğimiz bu konağın rahatlığı,konuklarına yaşattığı konforu,temizliği,dekorasyondaki naif zevkleri ve temizliği hakkında herkes güzel şeyler yazabilir ve yazmalıdır da aslında.
Ancak buradaki asıl bakış açısı;insanın hayatını belirleyen kolları ve ayakları değil beyni ve yüreğidir sözünün canlı örnekleri Mustafa Kemal Demirışık beyefendi,zarif eşi,herkesle ve her şeyle yüksek dereceden ilgili oğulları ve tüm çalışanlar olmalıdır.
Ben kimi insanların,önce kendi ve ardından suya atılan taşın yaydığı haleler misali çevresine yaydığı yaşam düzeyini bilinçli bir çaba ile yükseltme konusundaki tartışma götürmez yeteneğinden daha rafine,daha naif ve daha cesaretli başka bir gerçek bilmiyorum.
Diyeceğim odur ki;sadece bu konağı değil bu ekibi tanımaya da gidin,yüreğinizin ısınması,yüzünüzde hoş bir tebessüm kalması,isteyince nasıl da olağanüstü işlerin yapılabileceğinin görülebilmesi ve ardınızda yıllar sonra dost meclislerinde bile "Arkadaş bir tarihte ben Safrsnbolu'da Dadibra Konağı isimli bir yerde konakladım...." diye başlayan hikayenizi uzun uzun anlatabilmek için gidin.
Son sözüm yine bu oluşumun görünen,görünmeyen tüm insanlarını,parçalarını oluşturan ekip şefi Mustafa Kemal Demirışık beyefendiyedir:Adamın biri yolda gördüğü sırtındaki yükten iki büklüm olmuş hamala "Bunca yükle öleceksin" demiş,"Ölüm kolay sen umuttan haber ver,umut var oldukça dünyayı versinler sırtıma" diye yanıtlamış hamal. Hayatın yükünün vız geldiği sonsuz başarılar size.